Genel

Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 173. Yıldönümünü Kutluyoruz!

Türkiye’de öğretmen yetiştirme alanında önemli ve kalıcı bir yeri olan öğretmen okullarının kuruluşunun üzerinden 173 yıl geçti. 1838 yılında, II. Mahmut döneminde çocukların ‘rüşt’ (erginlik) yaşına kadar okuyabilmeleri için Ortaokul düzeyinde Rüştiyeler açılmış, çocuklar ergenlik yaşına kadar bu okullarda öğrenim görmüşlerdir.

16 Mart 1848 tarihinde Rüştiyelere öğretmen yetiştirmek üzere üç yıl süreli “Darül Muallimin-i Rüşdi” adını taşıyan okullar kurulmuştur. Bu tarih, öğretmen okullarının ilk kuruluş tarihi olarak kabul edilmekte ve her yıl 16 Mart tarihi, öğretmen okullarının kuruluş yıldönümü olarak kutlanmaktadır.

1973 yılında yürürlüğe giren 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu öğretmenlerin yükseköğrenim görmeleri zorunluluğunu getirilmiştir. İlkokullara sınıf öğretmeni yetiştirilmesi için 1974-1975 öğretim yılından itibaren İlköğretmen Okullarının bir kısmında iki yıllık Eğitim Enstitüleri açılmıştır. 1982 yılında yürürlüğe giren 41 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile iki yıllık Eğitim Enstitüleri Eğitim Yüksek Okuluna dönüştürülerek Eğitim Fakültelerine bağlanmıştır.

Eğitim Yüksek Okullarının süresi 1989-1990 öğretim yılından itibaren dört yıla çıkarılmış ve Eğitim Yüksek Okullarının bazıları Eğitim Fakülteleriyle birleştirilerek bu kurumlar “Sınıf Öğretmenliği Bölümüne” dönüştürülmüştür. Günümüzde öğretmen yetiştirme konusundaki yetersizlikler, her geçen gün artan sorunlar, geçmişte öğretmen yetiştirme konusunda uygulanmış başarılı modelleri hatırlamaya, zaman zaman o modellere özlem duyulmasına neden olduğundan, öğretmen okullarının işlevlerinin ve kuruluş yıl dönümünün hatırlanması önemlidir.

Medreselere alternatif olarak kurulan Rüştiye mekteplerine Batılı anlamda öğretmen yetiştirmek için açılan Darülmuallimin’in, aradan 173 yıl geçmiş olmasına karşın, öğretmen okullarının Türkiye eğitim sistemi içindeki yerinin hala doldurulamadığı, hatta bu konuda geriye doğru gidiş yaşandığı görülmektedir.

Bugüne kadar eğitim sisteminde ‘eğitimde reform’ adı altında yapılan ve bilimsel eğitimden hızla uzaklaşılmasına ve eğitiminin niteliğinin bozulmasına neden olan yıkıcı adımların sonuçları günümüzde eğitimin bütün kademelerinde görülmektedir. Siyasi iktidarın okulöncesi ve ilkokul başta olmak üzere, eğitimin bütün kademelerinde ‘dini eğitim’ uygulamalarını arttırması, Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, dini vakıf ve derneklerle yapılan protokoller üzerinden okulların tarikat ve cemaatlerin temel faaliyet alanları haline getirilmesi, iktidarın eğitim sistemine yönelik yoğun siyasal-ideolojik kuşatmasının sonucudur.

Öğretmenlik mesleğinin uzun yıllar değerli ve saygı duyulan bir meslek olarak kabul edilmesinde öğretmen okullarının ve bu okullardaki eğitim felsefesinin payı büyüktür. Ancak özellikle geçtiğimiz 19 yıl içinde öğretmenlik mesleği ve eğitim emekçilerinin emeği daha önce hiç olmadığı kadar değersizleştirilmiş, eğitim emekçileri sık sık baskıya, tehdide ve şiddete maruz bırakılmıştır.  Dünyanın hiçbir ülkesinde öğretmenin ve öğretmenlik mesleğinin değerinin Türkiye’deki kadar düşmesine neden olan, öğretmenlerin emeğini yok sayan bir iktidar ve eğitim yönetimi görmek mümkün değildir.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında tüm öğretmen atamaları sözleşmeli yapılarak öğretmenler güvencesiz çalışmak durumunda kalmıştır. Öğretmen alımlarının mülakatla yapılmaya başlanması ve güvenlik soruşturmaları nedeniyle yarım milyonu aşan ataması yapılmayan öğretmen sorunu sürmektedir. Öğretmen alımında, istihdamında ve idareci görevlendirmesinde liyakatin ortadan kaldırılması, kayırmacılığın, torpilin ve siyasi kadrolaşmanın önünü açmıştır.

Türkiye’de eğitimin ve öğretmen yetiştirme sisteminin yaratılmasında ve sürdürülmesinde önemli yerleri olan Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleri gibi deneyimlerin yarattığı değerleri savunmak, yaşadığımız tüm olumsuzluklara, haksızlıklara, hukuksuzluklara rağmen “Nitelikli eğitim için, nitelikli öğretmen” anlayışını hayata geçirmek, Eğitim Sen’in ve yüz binlerce eğitim ve bilim emekçisinin öncelikli görevleri arasındadır.

Eğitim Sen olarak, Öğretmen okullarının kuruluşunun 173. yılını kutluyor, öğretmen okulları geleneğinin yarattığı değerleri savunmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Eğitim sistemini siyasal-ideolojik ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirmek isteyen ve toplumsal yaşamın bütün alanlarının kuşatılmasına karşı mücadelemizi kesintisiz sürdürmeye devam edeceğiz.